Erhan Adem'den Tarım Kredi Yağ Anonim Şirketi’nin Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nı Satın Almasıyla İlgili Açıklama: "Derhal Bağımsız Bir Soruşturma Başlatılmalı"

26.09.2025

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne bağlı Tarım Kredi Yağ Anonim Şirketi’nin, Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nı muvazaalı bir şekilde satın aldığını belirterek "Bu skandallarla ilgili derhal bağımsız bir soruşturma başlatılmalı, kamu zararına yol açan işlemlerde sorumluluğu olan herkesin kim olduğuna bakılmaksızın yargı önüne çıkarılması sağlanmalıdır. Unutulmasın, çiftçinin alın teriyle oynayan, bu ülkenin geleceğini çalmıştır. Bu işin vebali büyüktür, hesabı mutlaka sorulacaktır" dedi.

CHP'li Erhan Adem, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne bağlı Tarım Kredi Yağ Anonim Şirketi’nin, Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nı muvazaalı bir şekilde satın aldığını belirterek konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Bu durumun yalnızca mali bir hata değil, açıkça bir siyasi dayatma ve kaynak israfı olduğunu kaydeden Adem, "Satın alma süreci öylesine plansız ve yanlış yönetilmiştir ki, şirket kendi özkaynağının tam altı katı kadar kredi kullanmak zorunda kalmış, alım bedelinden çok daha fazla olan 628 milyon lira yalnızca kredi faizine gitmiştir. Bu durum, şirketin değil sadece yanlış yönetildiğini, aynı zamanda bilinçli olarak zarara uğratıldığını gözler önüne sermektedir. Bu skandalın devamında ise, şirketin envanter sayımı dahi yapılmadan, stoklar kontrol edilmeden işlem gerçekleştirilmiştir. Sonuç 2 bin 500 ton ham yağın kayıp olduğu, tüm ödeme yapıldıktan sonra fark edilmiştir! Bu skandalın faturası ise ekstra 102 milyon TL’lik stok açığıdır" diye tepki gösterdi.

"MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKANI HÜSEYİN AYDIN’IN 'DOLANDIRILDIK AMA KURTARDIK' ŞEKLİNDEKİ AÇIKLAMASI REZALETİ ÖRTMEYE YETMEZ"

Adem, şirketin fason üretim yaptırdığı Konya’daki Zadeyağları’na paketlenmesi için gönderilen 5 bin ton yağın kaybolduğunu belirterek "Buna rağmen aynı firmadan hizmet binası ve depo satın alınmıştır. Bu başlı başına bir ikinci skandaldır ve Tarım Kredi üst yönetiminin bu süreçte ya bilerek ya da büyük bir basiretsizlikle hareket ettiğinin ispatıdır. Merkez Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın 'dolandırıldık ama kurtardık' şeklindeki açıklaması bu rezaleti örtmeye yetmez" dedi.

"KAYIP YAĞ SKANDALINI GİZLEMEK ADINA YAPILAN ŞİRKETLER ARASI DEVİR, ZARARIN VE SORUMSUZLUĞUN RESMİYET KAZANMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR"

Tarım Kredi'nin yıllar içinde yetişmiş, kuruma sadakat duyan liyakatli kadroları tasfiye ettiğini yerine ise iflas etmiş kurumlardan ekiplerle bu büyük yapıyı yönetmeye çalıştığına dikkat çeken Adem, şunları kaydetti:

"Sonuç ortadadır; yönetim boşluğu, denetimsizlik ve sorumsuzluk nedeniyle iştirakler denetimsiz kalmış, çiftçinin alın teri çarçur edilmiştir. Bütün bu fiyaskolar sonucunda Tarım Kredi Yağ A.Ş., 2024 yılı itibarıyla rekor düzeyde faaliyet zararı açıklamıştır. Ancak yönetim bu zararın sorumluluğunu üstlenmek yerine, usulsüzlüklerin üzerini örtmek amacıyla Tarım Kredi Yağ’ı, Merkez Birlik bünyesinden çıkararak Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş.’ye devretmiştir. Yani sadece tabela değişmiş, zarar örtbas edilmeye çalışılmıştır.

Üstelik devredilen şirketin yeni adresi olan Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş. de zaten 2024 yılında zarar açıklamış, mali dengesi bozulmuş bir yapı haline gelmiştir. Kayıp yağ skandalını gizlemek adına yapılan bu şirketler arası devir, zararın ve sorumsuzluğun resmiyet kazanmasından başka bir şey değildir. Tarım Kredi Merkez Birliği’nin özkaynaklarını sarsan, çiftçinin sermayesini yok eden bu muvazaalı satın alma, kayıp yağ skandalı ve sonrasında ortaya çıkan stok açıkları, artık basit bir yönetim hatası değil, yolsuzluk şüphesi barındıran ciddi bir krizdir. Tüm bu skandal işlemlerin izlerini basit şirket birleşmeleriyle, hisse devirleriyle kapatamazsınız. Bu ülkede çiftçinin hakkı, birilerinin beceriksizliğiyle ya da başka çıkarlarla heba edilemez.

CHP olarak çağrımız nettir. Bu skandallarla ilgili derhal bağımsız bir soruşturma başlatılmalı, kamu zararına yol açan işlemlerde sorumluluğu olan herkesin kim olduğuna bakılmaksızın yargı önüne çıkarılması sağlanmalıdır. Unutulmasın, çiftçinin alın teriyle oynayan, bu ülkenin geleceğini çalmıştır. Bu işin vebali büyüktür, hesabı mutlaka sorulacaktır."